Upoznao sam čovjeka, a kada sam izašao iz zatvora, on me je stavio na kantun.
Adamın biriyle tanıştım ve dışarı çıktığımda, beni işin içine soktu.
Blondie, k vragu, kako si izašao iz onog kotca?
Blondie, o cehennem çukurundan nasıl kurtuldun?
Danas sam izašao iz svog stana, sišao niz stepenice i otišao do Mac Donaldsa.
Bugün tek yaptığım evden çıktım, merdivenlerden indim.
Prošli nije izašao iz Min. tajnih djelatnosti.
Gizem Dairesi'ne giren son çocuk bir daha oradan hiç çıkmadı!
Jimmy, kako je Lex Luthor izašao iz zatvora?
Jimmy, Lex Luthor hapisten nasıI kurtuldu?
Shweitzer je vodoinstalaterska tvrtka koja je napravila toalet koji je Scofield izvadio da bi izašao iz ćelije.
Schweitzer Scofield'ın kaçmak için çıkardığı tuvaletleri yapan firmaydı.
Stvarno bih rado htio ako bi izašao iz auta, samo na minutu.
Bir dakikalığına arabadan inersen çok memnun olurum.
Sada je izašao iz veze... i njegova je poginula na dan njihovog venčanja... i ti ćeš biti prva devojka s kojom izlazi.
Yeni bir ilişkiden çıkmış... eşi olacak kişi düğün günü öldürülmüş... ve sen onun çıktığı ilk kişisin.
Zahvalan sam što sam izašao iz te proklete kuće!
O kahrolası evden çıktığım için minnettarım!
Nedavno sam izašao iz veze, i malo mi je prerano, znaš?
Bir ilişkiden yeni çıktım. Biraz erken, anladın mı?
Peter je prije tri sata izašao iz bolnice.
Walter, Peter 3 saat önce hastaneden çıkmış.
"Osumnjičeni je izašao iz vozila mašući ručnim oružjem.
Şüpheli biri silahını havaya kaldırarak arabadan dışarıya çıktı.
Jesi li čuo da je Gianni Moretti jučer izašao iz zatvora pa nestao?
Gianni Moretti'nin dün hapishaneden çıkıp sonra da ortadan kaybolduğunu duydun mu?
Imaš puno vjere u čovjeka koji je slobodno izašao iz svemirskog broda.
Kendi iradesiyle uzay gemisine.....giren bir adama karşı epey inancın var.
Mama kaže da nitko nije vidio starog Ravenwooda da je izašao iz one jezive kuće već godinama.
Değil mi? Annem dedi ki yıllardır kimse yaşlı Ravenwood'u o evden çıkarken görmemiş.
Muškarac visine 195 cm je izašao iz kuće Verne Carson, noseći masku od ljudske kože i mašući ovime.
Şunu demek istiyorum ki yaklaşık 2 metrelik adam Verna Carson'ın evine geldi. İnsan yüzünden yapılmış bir maske takıyor ve elinde bunu sallıyor.
Nikada nisam bio ondje, pa tek jutros sam izašao iz kuće.
Öyle bir yerin ismini bile duymadım. Su sporları dünyası mı? Hayır.
Da, tek je izašao iz zatvora.
Evet, ve o daha yeni cezaevinden çıktı.
Momak je tek izašao iz zatvora i sada se već mora vratiti.
Çocuk hapisten yeni çıkmıştı, yine girmiş.
Tobey Marshall je upravo izašao iz crvene Agere.
Tobey Marshall kırmızı bir Agera'dan indi.
Kad sam izašao iz zatvora i našao te, imala si dom, obitelj.
Dışarı çıkıp seni bulduğumda bir evin, ailen vardı.
Metatron ga je pronašao i počeo puhati u njega, zato sam izašao iz skrivanja.
Metatron onu bulup öttürmeye başladı ve ben saklanmayı bıraktım.
Da li je Wendy moja prva mama jer sam izašao iz njenog trbuščića?
Onun karnından çıktığım için... -... Wendy benim ilk annem mi?
Kako si izašao iz tog aviona?
Sen o uçaktan nasıl sağ çıktın?
Pretučen je kada je odbio priznati da je bacao kamenje, i kao posljedicu imao je unutarnje ozlijede koje su uzrokovale njegovu smrt ubrzo nakon što je izašao iz pritvora.
Taş attığını itiraf etmeyi reddettiği için dövüldü ve nihayetinde, hapishaneden salıverildiğinde ölümüne sebep olan bir takım iç yaralanmaları vardı.
Slobodan čovjek koji je izašao iz sudnice izgledao je točno kao rob koji je u nju ušao, no, što se zakona ticalo, oni nisu imali ništa zajedničko.
Mahkeme salonundan özgür biri olarak çıkan ve köle olarak giren adam aynı gibi gözükse de, aslında kanuni açıdan hiçbir ortak noktaları yoktu.
Poslije tri godine, kada sam izašao iz bolnice, počeo sam studirati na sveučilištu.
Üç sene kadar sonra, hastaneden ayrıldığımda, üniversitede çalışmaya başladım.
On reče: " Ako si stvarno držao dah toliko dugo, zašto si izašao iz vode suh?"
Bana baktı ve "Eğer nefesini o kadar uzun süre tuttuysan, sudan nasıl kuru çıktın?"
pa sam potrošio sat vremena isprobavajući sve one proklete traperice, i izašao iz trgovine -- istini za volju -- sa najboljim trapericama koje sam ikad nosio.
böylece bir saatimi deneyerek geçirdim, ve mağazadan çıktım -doğrusu- şimdiye kadar aldığım üzerime en iyi oturan pantalonla.
I dalje je pravila dvosatni put do školske zgrade i pokušala uhvatiti svaki djelić informacije koji je izašao iz vrata.
Okula hala 2 saatlik yürüyüşle ulaşabiliyor, ve her bir bilgi kırıntısını dahi yakalamaya çalışıyor.
Narod je izašao iz Jordana desetog dana prvoga mjeseca. Tada se utaborio u Gilgalu, istočno od Jerihona.
Halk Şeria Irmağını birinci ayın onuncu günü geçip Gilgalda, Erihanın doğu sınırında konakladı.
(5:14) Gol je izašao iz utrobe majke svoje i tako će gol i otići kakav je i došao; ništa nema od svega svojeg truda da ponese.
Annesinin rahminden çıplak çıkar insan. Dünyaya nasıl geldiyse öyle gider, Emeğinden hiçbir şey götürmez elinde.
Kao u dane kad si izašao iz Egipta, pokaži nam čudesa!
Bizi Mısırdan çıkardığın günlerdeki gibi, Harikalar yarat halkın için.
2.3251688480377s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Adamın biriyle tanıştım ve dışarı çıktığımda, beni işin içine soktu. 